SİNOP’TA BİTKİLER ARASI HASTALIK TAŞIYAN İKİ YENİ BÖCEK TÜRÜ KEŞFEDİLDİ
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile Sinop Üniversitesince (SNÜ) yürütülen çalışma kapsamında Sinop’ta yarım kanatlılar sınıfından iki yeni böcek türü keşfedildi.
OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Zeybekoğlu ile Sinop Üniversitesi (SNÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Rukiye Tanyeri tarafından 7 yıl önce, “Sinop ve Kastamonu illerindeki böcek türlerinin sınıflandırılması çalışması” kapsamında çalışma başlatıldı.
Yürütülen çalışma sonucunda Sinop merkez ile Gerze ilçesinde çalı formundaki bitkilerle çam ağaçlarında bugüne kadar literatürde bulunmayan zararlı iki böcek türü keşfedildi.
Yarım kanatlılar sınıfından olan böceklere “Aphrophora geruzei” ve “Tshurtshurnella sinopei” adları verildi.
Zeybekoğlu ve Tanyeri’nin çalışması, “Zootaxa” ile “Entomological news” isimli bilimsel dergilerde makale olarak yayımlandı.
Böceklerin tahıl ürünleri de dahil tüm bitkilerde etkili olabileceği, bu nedenle görüldüğü yerlerde önlem alınmasının önem taşıdığı belirtildi.
Prof. Dr. Zeybekoğlu, gazetecilere, yeni keşiflerine materyallerin toplandığı lokalitelerin adlarından esinlenerek tür ismi verildiğini söyledi.
Keşfedilen böceklerin bitkiler için zararlı bir tür olduğunu anlatan Zeybekoğlu, “Keşfi yapılan türlerin biyolojik özellikleri belirtilmek suretiyle tanımları yapıldı. Bilimsel makale olarak yayımlanarak bilim alemine sunuldu” dedi.
Böceklerin öz suyu ile beslenerek bitkide gelişme geriliğine neden olduğunu vurgulayan Zeybekoğlu, şunları kaydetti: “Aynı zamanda doğal bitki örtüsünde ve tarım ürünlerinde farklı hastalıklara sebep olan bakteri, virüs, mikoplazma gibi hastalık etkenlerini hastalıklı bitkiden sağlıklı bitkiye taşıyıp yayarak hastalık oluşturuyor. Bitki öz suyunu emmeleri nedeniyle gelişme geriliğine sebep oluyorlar. Bitkisel zarara yol açmaları nedeniyle ekonomik yönden çok önem arz etmekteler. Dünya için yeni olan bu iki böcek türünün ilk kez tanımının yapılarak yayımlanması ile Türkiye ve dünya faunasına da katkı sağlanmış oldu.”
Zeybekoğlu, bu böcek türleri ile biyolojik veya kimyasal mücadele yapılarak zararlı etkilerinin önüne geçilebileceğini ifade etti.
“ÜLKEMİZ HEM FLORA HEM DE FAUNA AÇISINDAN OLDUKÇA ZENGİN BİYOÇEŞİTLİLİĞE SAHİP”
Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Rukiye Tanyeri ise 2015’te başladıkları arazi çalışmalarında iki böcek türü keşfedilmesinin biyoçeşitlilik açısından önemli olduğuna dikkati çekti.
Bu çalışmayla bilim dünyasına “Sinop” ve “Gerze” ismiyle iki canlı daha kazandırmış olduklarının altını çizen Tanyeri, “Bugüne kadar yapılmış çalışmalar, ülkemizin coğrafi konumu itibarıyla hem flora hem de fauna açısından oldukça zengin biyoçeşitliliğe sahip olduğunu göstermekte. Yeni böcek türleri ile Türkiye’nin biyoçeşitliliğine ve dünya biyoçeşitliliğine katkı sunmuş olduk” diye konuştu.
HABER : GÜLENAY AKTAN
KAYNAK : VİTRİN HABER